“Benim canum efendim, haşmetlü, devletlü Sultanum,
Biz ki, bî-akıl, biz ki, nâdan, biz ki, heva ü heves ile ne ettiğünü bilmeyen, sefil canunı cananundan çok seven; kadir bilmez, kıymet vermez, bakar görmez, duyar lâkin anlamaz, ser-sefil, cehalete gark olmuş bendelerünüz.
Siz zat-ı şahanelerünün idrakimize aşkettiği sille-yi referandumu kıymetlendirebilme ferasetine sahip olaydık eğer, zaten ki bu denlü densizlükleri yapma cüretini gösterir miydük ey Sultanum? …
Zat-ı şahanelerünün lafz-ı cemiline bîgane kalan pespaye kulaklarımız, ahhh nolaydı, delük delük delüneydü de bir katrecük hakikat inzal olaydı idrakimizin kapılarına. Permeperişan gönülcüğümüz afet-i cehaletin o şuh dokunuşlarıyla afyonlanmış serkeşte gibi nefs-i emmareye ram olmayaydı hiç kıyl ü kal ile sekiz sene geçirir mi idük a Sultanum? …
Sen ki, Şark-ı Sahn-ı A’lâ Ameliyesinin Emir’ül Zevc’i iken, biz, yarım akıllı bendelerin, Diyar-ı Rûm ile abad olacağımız zannına düçar olmuş, şarkın en sevgili Sultanuna cefayı, ezayı reva görmüş tıfl-i şeydâlarız.
Benim canum efendim, haşmetlü, devletlü Sultanum,
Cümle âdem envâ-ı hâcât ile binbir esmâ-i İlâhiyyeye her bir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaçtır. Binaenaleyh biz kulların da o misal Şark-ı Sahn-ı A’lâ Ameliyesinin Emir’ül Zevc’inin merhametine muhtaç kadr ü kıymetinün bî-gânesiyüz.
Sultanun mağfireti bendeye padişahlıkdur, canum efendim. Biz bendelerün senden padişahluk değül, ayağının tozu olmayı niyaz ederiz Rabbimizden.
Arz olunur huzurunuza…”
Ünsal ERKAN
http://ergunproduction.blogspot.com/p/ana-sayfa.html
YanıtlaSil